23 Ağustos 2012 Perşembe

uzun ama güzel bir yazı.

Yataka arkadaşlığı yani sadece seks amacıyla bir araya gelme durumu...
 
 
                                  SAHİPLENMEK KISKANMAK YASAKTIR"

Bu tarz ilişkilerde hiçbir kısıtlama olmadığı için geceyi beraber geçirme ya da ertesi gün telefon etme zorunluluğu da yoktur. Sahiplenme, kıskanma gibi duyguların tamamen yasak olduğu bu ilişki türünde, aşk ve seks birbirine karıştırılmamalıdır. Yorganın altında olanlar da sadece o iki kişiyi ilgilendirir. Ayrıca, bu iki kişi, kendi hayatından sorumlu olup, birbirinin hayatını bilmeleri gerekmemektedir. Ancak, her ne olursa olsun, duygunun dışlandığı yatak arkadaşlığı, insanın doğasına aykırıdır.

AŞKSIZ SEKS OLUR MU?

CİSED Genel Başkanı Psikiyatrist Doç. Dr. Cebrail Kısa ise düzenli bir ilişkiye zaman harcamak istemeyen Amerikalı ve Avrupalı kadınlar arasında başlayan bu tarz ilişkileri yaşayanların özellikle evli ve aşk beklentisi olmayan, sır tutabilen, kıskançlık, kısıtlama gibi duygusal dürtülerini kontrol edebilen, aile ve sosyal çevrelerinin dışında olan kişileri seçtiğini belirtiyor.
Doç. Dr. Kısa: "İlk bakışta böyle bir ilişki şekli cazip gelse de, sonu genellikle hüsranla bitmektedir. Zamanla kullanan-kullanılan bir ilişkiye dönüşecek olan yatak arkadaşı ilişki biçimi, kullanılan kişinin kendini değersiz hissetmesine ve bunun sonucunda da ağır bir depresyona girmesine neden olabilecektir. Bazı bireylerde, yatak arkadaşlığı kontrolden çıkarak, kişiyi seks bağımlısı haline getirebilir. Bu, terapi gerektiren bir cinsel işlev bozukluğudur. Bunun dışında, sürekli değişik insanlarla birlikte olmak cinsel yoldan bulaşan hastalıklara da davetiye çıkartmaktadır." dedi.

İYİLEŞMEYEN AŞK ACISI KİŞİLERİ YATAK ARKADAŞLIĞINA ZORLUYOR

Psikolog Serap Güngör de; "Yatak arkadaşlığını seçen kadın ya da erkek, geçmişinde genellikle iyileşmemiş bir aşk acısı yaşamış kişilerdir. Bu kişiler, tekrar acı çekmemek için yeni bir duygusal ilişkiye girmek istemez." dedi. Güngör'e göre; "Canının istediğiyle özgürce birlikte olmak, sorumluluktan uzak rahat bir cinsellik yaşamak, bu tip aşk yarası olan bireyler açısından bir onarım ilişkisi ve depresyonla baş etme şekli olarak görülmektedir. Fakat, bu tarz bir savunma mekanizması çözüm olmamakla birlikte, kişinin kendine olan özgüven ve saygısını kaybetmesine ve hatta daha ciddi ruhsal sorunlara da yol açabilmektedir." Kişilerin aşk acısını genellikle tek başına aşmaya çalıştıklarını ancak, bazı kişilerin geçmişten gelen olumsuz çocukluk yaşantılarından dolayı bu süreci aşamayıp, yatak arkadaşı gibi yanlış yollara saptıklarının altını çizen Psk. Güngör; "Yoğun üzüntü, terk ve kayıp gibi duygular için gerektiğinde terapi yardımı almak yararlı olacaktır." dedi.

YA SONRA…

"Başlarda, haftada bir kez, yalnızca cinsel ilişki için buluşuyorduk. Zamanla ona âşık olduğumu hissettim ama o, benim yalnızca bedenimle ilgileniyordu. Kendimi kullanılmış bir paçavra gibi hissetmeye ve kendimden nefret etmeye başladım." şeklinde cümlelerin kurulduğu yatak arkadaşlığının olumsuz sonuçlarına dikkati çeken Psikolog Kemal Özcan; "İster istemez işin içine duygu karışma ihtimali nedeniyle, her iki tarafında, başlangıçta koyulan kurallara uyması pek de olanaklı olmayabilir. Bu durum, zamanla ilişkiyi içinden çıkılmaz bir sorun yumağına dönüştürebilir. Bu sorunlar, taraflardan birinin diğerine âşık olması ya da karşısındaki bireyden daha fazlasını istemesi gibi bir durumla sonuçlanacağı gibi ilişkinin tek taraflı sonlandırılması durumunda kişinin kendini kullanılmış ve terk edilmiş hissetmesi şeklinde de örneklendirilebilir. Bu nedenle, duygusal tatminsizlik yaşama, kendini kullanılmış hissetme, toplum tarafından hoş karşılanmama kaygısı ve zamanla yatak arkadaşına aşık olma riski üzerinde durulması gereken önemli sorunlardır." dedi. Genellikle var olan bir arkadaşlığa sonradan cinsellik eklendiğinde, bu ilişkinin sonlandırılması halinde, eskiden kalma arkadaşlığında sonlandırılmış olacağının altını çizen Özcan; "Kişiler dostluk ve arkadaşlık ile cinsel dürtüler arasında bir seçim yapmalıdır." dedi.

Hiç yorum yok: